Zengin floraya sahip yaylalarda üretilen Bingöl balı ile Osmaniye yer fıstığının Avrupa Birliği’nden (AB) coğrafi işaret tescili alması her iki kentte de sevinçle karşılandı. Tescilli ürünlerde markalaşma yolunda önemli bir süreç başlarken üretim ve ihracatın daha da artması bekleniyor. Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Ali Aba ürettikleri balın AB’den coğrafi işaret tescili almasının sevincini yaşadıklarını belirtti. Aba “Markalaşmaya doğru gidiyoruz. Bu tescille balın piyasa değeri artar, ihracatta önü açılır ” dedi. Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ise “Artık Bingöl balı hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği’nde tescillenen bir bal olmuş oldu. AB tescilinin balcılara, üreticilere ciddi yansımaları olacak. Bundan sonra çok kaliteli bal sahada olacak. Ve bu balı üretmeye hevesli veya talipli arıcılarımız olmuş olacak. Bu sürecin hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. Türkiye’nin AB’den tescilli balı olarak kayıtlara geçen Bingöl balının kentte kayıtlı 1300 arıcı tarafından, 174 bin kovanda üretimi sürüyor.
Osmaniye ise Türkiye’de fıstık üretimin ortalama yüzde 40’ını, işlemesinin ise yüzde 98’ini gerçekleştiriyor. Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz “Güvenli ve güvenilir gıdada önemi fazlasıyla artan coğrafi işaretli ürünlerin korunması ve sürdürülebilirliğinin de sağlanması ve markalaşması adına ürünümüzün AB tarafından tescil edilmesi çok önemlidir” diye konuştu.
ÜRÜN MARKETLERE GİRECEK
Yer fıstığı üretimi ve ihracatı yapan Fahri Uyduran ürünün AB tescili almasının yurt içinin yanı sıra yurt dışında da büyük fayda sağlayacağını söyledi. Tescille ürünün hem üretiminin hem de ihracatının artacağını belirten Uyduran, şöyle konuştu: “Avrupa Birliği’nde bulunan marketlerin farkındalığına bu ürün girecek. Bu da onların da coğrafi işaretli, kendilerinin de tanıdığı bu ürünü almasına neden olacak. Tabii tüketim, talep arttıkça da bu ürün havzasında daha fazla ekilecek. Daha fazla insan bu işten ekmek yiyecek.” Uyduran, AB tescilinin yer fıstığının üretilmesine ve işlenmesine de belli bir standart, kalite getireceğini belirtti. Osmaniye’deki üretimin belli bir standardın üzerine geldiğinin altını çizen Uyduran “Artık saatte 1 ton fıstık eleyen değil 5 ton eleyen makineler var. Saatte 500 kilogram fıstığı seçebilecek değil, 3-4 ton ürünü seçebilecek optik okuyuculu makineler var. O yüzden sorun yok” dedi.
GAZİANTEP’İN ÜRÜNLERİ TKDK İLE KALKINACAK
Gastronomi alanında UNESCO’nun “Yaratıcı Şehirler Ağı”nda yer alan Gaziantep’in coğrafi işaretli ürünleri Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteğiyle daha da kalkınacak. Gaziantep bu yıl TKDK tarafından yürütülen IPARD III Programı’na dahil edildi. Kentin programa dahil edilmesinin ardından başvurularını hazırlayan 13 yatırımcı, desteklere başvurdu. 100’den fazla coğrafi işaretli ürünü bulunan kentte yatırımcılar, Antep fıstığı, mercimek, badem işleme ve yeni tescillenen Araban Sarımsağı depolama tesisine destek almak için başvuru yaptı.